“ Ödevini yap kızım”, “Kitabını oku oğlum”, Derslerinden geri kalmamalısın” vb. birçok cümleyi kendi çocukluğunuzda işittiniz. Şimdi ise aynı şeyleri çocuklarınıza söylerken kendinizi bulduğunuzda geçmişe dönen zihniniz umarım sizi gülümsetiyordur. Eğer bu anımsamalar siz de korku ve endişe yaratıyorsa bu sözlerinin yerini sizi gülümseyebileceğiniz anılara götüren sözleriniz almalıdır.
Çocuğunuza her şeyi siz veremezsiniz, çünkü siz her şey değilsiniz. Bir anne olmak, bir baba olmak elbette ki çok büyük bir sorumluluk. Ve tabi ki bu sorumluluğun tamamı anne ve babaların üzerindedir. Lakin sizler çocuğunuza her şeyi veremezsiniz. Çocuğunuz da siz verseniz dahi her şeyi alamaz.
Peki ben nasıl çocuğuma ders çalışma alışkanlığı kazandırırım?
1- Zamana güvenin
Öncelikle iyi alışkanlıklar zaman ve istikrarla oluşur. Bunu bilin ve çocuğunuza istikrarlı bir şekilde devam edebileceği şekilde ders çalışma süreleri belirleyin. Verimli bir 15-20 dakika sıkıcı 1-2 saatten çok daha öte bir fayda sağlayacaktır.
2- Çocuğunuzun kapasitesine inanın
Çocuklar öğrenmeye çok açıktır. Bunun sebebinin öğrenmeyle ilgili etkileşiminin azlığı, öğrendiği bir bilgiyi paylaşırken bunu ilk kez öğrenenin kendisi olduğunu düşünmesi (Örneğin; baba yıldızlar aslında çok büyükmüş biliyor musun? Çıtalar çok hızlı koşuyorlarmış. Arabaları bile geçebilirlermiş biliyor musun? Vb.), ve ilk bilgilerini paylaşırken bu bilgilere karşı ebeveynlerin onlara karşı olan olumlu ve güler yüzlü tepkileri olabileceğini düşünürüm.
Kendinizi bir iş arkadaşınıza “yıldızlar aslında çok büyükmüş?” derken hayal edin ve alacağınız cevapları düşünün. Büyüdükçe bizler öğrenme sürecinin olumsuz sonuçlarıyla karşı karşıya kalıyoruz. Bu durum biz de öğrenmeye karşı olumsuz düşünceler oluşturuyor. Öğrenme aşkımız “bırak bu boş işleri”, “felsefe yapacağını işini bak” diyen bir sürü sığ insanla git gide soluyor. Bir şey araştırırken yalnız kalmaya neyi merak ettiğimizin neyi öğrenmek istediğimiz çevremiz tarafından duyulmamasına gayret gösteriyoruz.
Çocuklarınızın kirlenmemiş zihinlerinin, saf inançlarının ve zekalarının kıymetini bilin.
3- Çocuklarınızı işlerinize davet edin
Biliyorum yoğun hayatlarınızda birçok şeyi hızlıca aradan çıkarmak istiyorsunuz. Lakin çocuklarınız yapılan eylemlerin zaman ile bağlantısını bilmiyorlar. Örneğin bir çorba yaparken çocuğunuzu çağırın en baştan en sona çorbanın nasıl yapıldığını yaparken anlatın. Ona küçük ve tehlikesiz görevler verin. Aslında önüne gelen çorbanın ne çok emek istediğiniz anlayacağını düşünmeyin. Çünkü kısa vadede anlamayacak o sizinle güzel vakit geçirmenin çorba yapma oyunun ortasında eğlenecek.
Bu süreçler devam ettikçe çocuklarınız diğer çocuklara göre daha farklı davranmaya başladığını sizler gözlemleyeceksiniz.
4- Çocuğunuzu gerçeklerle tanıştırın
Çocuğunuzu işlerinize davet ettikçe zaten bu aşama ufak ufak gerçekleşecek. Sizinle beraber eylem halinde olmanın sorunlar da getirebileceğini sizinle beraber fark edecektir. Canının yanmasının, mutlu olmasının, ağlamasının ve gülmesinin normalliğinden bahsedin. Anılarınızdan bahsedin. Çocuğunuz sizinle erkenden tanışsın. Ona yön vereceğini düşündüğünüz korkularından arındırabileceğine inandığınız hikayelerinizi paylaşın.
5- Sorumluluklar vermeye başlayın
Artık çocuğunuza ufak sorumluklar vermenin ve bu sorumluluklarını takip etme zamanı geldi. Çocuğunuzla beraber yaptığınız işlerde artık onun hakim olduğunu düşündüğünüz konuları ona bırakın. Hata yapması için güvenli fırsatlar tanıyın. Bu alan size soru sormadan kendi kararlarını verebileceği ve bunun sonuçlarıyla sizin güvenli alanınızda baş edeceği alanlar olsun.
6- Artık ders çalışmak daha kolay
Sizinle vakit geçirmeye alışan, bulunduğu yerde hem kendi sorumluluğunu alabilen hem de size olan güveni ve ilgisi artmış çocuğunuzla ders çalışma vakitleri hazırlayın. Bunun adına ders çalışma vakti demeyin. Çocuğunuzun ilgisini çekecek ve onu sürükleyebilecek bir isim bulun.
7- İstediğiniz oldu
Kendinize hayatınız boyunca merak ettiğiniz, öğrenmek istediğiniz, araştırmak istediğiniz konuları etrafınızda kimse olmadan huzurla çalışabileceğiniz ve bu çalışma esnasında çocuğunuz örnek alacağı kişinin, yani sizin öğrenmekten mutlu olan tavrınızı takdirle izleyecek.
Artık ona bir alışkanlık kazandırmanıza gerek kalmadı. Alışkanlıkları siz kazanacaksınız çocuklarınız sizi izleyecek onları onlar fark etmeden özgür alanlarında takip edeceksiniz.
8- Benden küçük bir anı..
Ben ilk okula sadece ilk gün annemle gittim. İkinci günden başlayarak bütün eğitim hayatımda okullarıma tek başıma gittim. Çok ağır bir çantam vardı. Çantam o kadar büyüktü ve ben o kadar küçüktüm ki arkamdan baksanız bir çantanın yolda yürüdüğünü düşünebilirdiniz. Yıllar sonra öğrendim ki ben okula hep annemle gitmişim. Beni her gün okul için sabahleyin evden uğurladıktan sonra peşimden hemen o da evden çıkarmış. Okulun kapısından girene kadar beni izlermiş. Yıllarca kendimi tek başına yaptığıma inandığım aslında da ilginç bir şekilde tek başıma yaptığım diğer çocuklardan kendimi farklı hissetmeme sebep olan güzel bir anı.